Datça Cafeler (Datça’nın Huzurlu Cafeleri)

İstanbul başta olmak üzere, özellikle büyük kentlerden gelenlere huzur sunan Datça, giderek daha çok konuk ağırlıyor. Muhteşem koyları, yemyeşil doğası ile bir cazibe merkezi olan beldede, eşsiz bir Cafe kültürü oluşmuş. Cafe deyince akla gelen o çay, kahve, pasta konseptinin ötesinde, günün ilk ışıklarıyla başlayıp geceye uzanan ve sayısız yiyecek ve içeceği barındıran; hem yerli halkı, hem de kentin konuklarını buluşturan bir kültür…

Benzerlerine İspanya’da ve bazı Avrupa kentlerinde rastlanılan biçimde, Datça Cafeler ve Barlar, hem alkollü, hem alkolsüz içecek sunan mekanlar. Yani canı isteyene bir bardak ev yapımı soğuk limonata, bademli kahve; masmavi sulara karşı alkollü bir içeceği tercih edenlere bir kadeh şarap ya da özenle yapılmış bir mohito…

Datça Cafeleri, günün ilk ışıklarıyla açıyorlar kapılarını. Erkenciler, taze çayın yanında tost, kumru, Datça dürmesi yiyebilsinler ya da Ege’ye özgü bol yeşillikli ve dağlardan gelen balla bir kahvaltı yapabilsinler diye… Ardından, biraz daha geç kalanlar, brunch için geliyorlar. Organik reçeller, ballar, taze sucuk, köy yumurtası, İzmir tulumu, Datça zeytininden oluşan sofralara oturarak başlıyorlar güne. Sonrasında öğle yemeği için gelenler, Ege mutfağının eşsiz sebze yemeklerinin tadına varıyorlar. Ve gecenin geç saatine kadar masalar dolup dolup boşalıyor.

Datça Cafelerinde Ne Yenmeli?

Ne yenilip içilir Datça Cafe ve Barlarda? Adı bademle birlikte anılan kentte, tabi ki birçok yiyeceğe girmiş badem. Badem kurabiyesi, bademli kahve, bademli dondurma, bademli muhallebi, bademli keşkül... Ve tabi ki balık… Ege otlarından oluşan salataların eşlik ettiği balık tabakları, hemen hemen her Cafede, karnını lezzetli bir yiyecekle doyurmak isteyenleri bekliyor. Günlük taze sebzelerle, doğal sızma zeytinyağıyla hazırlanmış çeşit çeşit mezeler, kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı sarma ve dolmalar,  otlu peynirli el açması gözlemeler… Dondurmalı künefe, keçiboynuzu ve unuyla yapılan tatlılar, cevizli, ballı-bademli, sakızlı dondurma… Hepsinin damakta kalan tadı, yıllarca unutulmayacak. Datça Cafeleri, zengin bir içecek menüsüne sahip. Ev yapımı likörler, buz gibi ev limonatası, , keçi sütünden yapılmış ayran, sıcaktan bunalanlara tatlı bir serinlik sunuyor.

Kentin her yerinde, adım başı bir Cafeye rastlamak mümkün. Eski Datça’nın dar sokaklarında, kentin meydanında, sahilde kumlar üzerinde ya da Ege’nin mavisine karşı durmuş bir tepede karşınıza bir Cafe çıkıveriyor.  Datça Cafelerinin bir kısmını yerli halk işletiyor; bir kısmını ise başka kentlerden gelip buraya yerleşenler açmış. Bazıları tamamen geleneksel, bazıları ise Batı’nın kahve kültürünü Datça’ya taşımış.

Datça deyince, ünlü şairimiz Can Yücel’i anmadan geçmeyelim. Can Yücel, ömrünün önemli bir bölümünü, çok sevdiği Datça’da geçirdi ve mezarı da orada. Eski Datça’nın tam merkezinde, şairin adının verildiği bir sokak var. Burada bulunan bir köy kahvesinde, Can Yücel’in yarım kalan şarabı, onunla ilgili gazete haberleri, şiirleri, bazı fotoğrafları ve karakalem bir portresi sergileniyor.